2020 yılı değelendirmesi
Akla gelmedik şeyler yaşadık. Yaşıyoruz. Karşımızda yel değirmenleri! Yolumuza devam etmek durumundayız…
Pandemi hayatı durdurdu. Mart ayı atölyelerimizin yoğun programı olan bir dönemdi. İzmir Seferihisar’da yaşadığımız için hatta yarı izole bir hayat sürdüğümüz için korona virüsü pek algılayamadık önceleri. Mart ayında Dünya Sağlık Örgütü pandemi ilan edince ciddiyeti farkettik.
Atölyeleri erteledik. Sonra hepsini durdurduk. 2020 yılı bitti. yapmadık.
Üretimlerimiz devam etti ama hasadımızın ikincisi siyah hasat farklı oldu. 2014’ten beri ilk defa yalnızdık. Yani ablalarımız yoktu. Yola çıksınlar, buralara gelsinler, yorulsunlar istemedik. İlk defa buruk geçti. Buna da şükür diyoruz.
Pandemi en çok şükrettiğim dönem oldu. Toprağıma şükrettim, iyi ki bu yaşamı seçtik diye şükrettim, bahçemizdeki özgürlüğe şükrettim, bereketine şükrettim… Her gün…
Ve Torlak Çiftliği olarak içe kapandım biraz. Toprağıma döndüm. Online eğitimlere katıldım. Farkettim ki toprağım çıplaklaşıyor. Ege bölgesi olarak zaten organik madde fakiriyiz. Buna gittikçe kuraklaşan mevsimleri, su rezervlerinin azalışını, güneşin toprağı kurutuşunu katınca içim endişe doldu. Ama endişe harekete geçirirse iyidir. Öyle de yaptım.
Yaklaşık iki senedir araştırdığım EM teknolojisi faydalı bakterileri toprağıma soktum. Özellikle güney batı bölgesinde yağmur suyunun birikmesiyle oluşan mantari hastalığı yenmekti amacım ve oradaki fidanları güçlendirmek. Sık sık damlamadan ve yapraktan uyguladığımız Egem firmasının EM ürünleri ile sarı yapraklar ortadan kalktı. Zeytin ağaçlarımın yapraklarının yeşili daha canlı olmaya başladı. Yere düşen yapraklar mantar dağıtmaya devam etmesin diye yere de sırt pompasıyla uygulamaya devam ettik.
İstanbul Permakültür Kolektifi eğitimlerinde tanıdığım bir uzmandan danışmanlık hizmeti aldım. Emre Rona genç yaşına rağmen tecrübesiyle güven uyandırıyor. Yağmur suyu, gri su ve toprağı zenginleştirme konularında bize bir rapor hazırladı. Başucu kitabı yaptım. Raporu bize hem ışık tutuyor hem de geleceğin aslında parlak olmadığını analizlerle ortaya koyuyor. Yağmur suyunu toprağa emdirmek ilk işim. Ağaçlara çağıllar yapmak. Ve daha neler neler…
Öncelikle ERS firmasının mikoriza mantarı ile tanıştık. Fidanları dikmeden artık sulandırılmış mikoriza mantarı ile buluşturuyoruz. Köklenmesini, kökleriyle daha çok besin ve su çekmesini sağlıyor bu canlı. Ağaç ölene kadar birlikte yaşıyor.
Araziye, zeytin ağaçlarının arasına hızlı büyüyen ve gölge yapan ağaçlar diktik. Dikmeye devam edeceğiz. Gölge yapsın. Çiçeklerine arı gelsin, kuş gelsin. Biyoçeşitlilik olsun. Dökülen yapraklar toprakta çürümeye vakit bulsun. Toprak yanmasın güneşte diye.
Böcek oteli yaptık. Baykuş evi yaptık. Yaptık ama hemen içleri dolmadı. Zamanla olacak. Baykuş arazimize geldi ama yaptığımız evleri tercih etmedi. Anıt ağacımız İda’nın oyuklarını tercih etti. Bizce müthiş haber!
Açıkçası 3 senelik bir hedef koydum kendime. Ufak adımlarla, bir maratona çıktım.
2020 yılı dediğim gibi toprağıma döndüğüm, şükrettiğim ve daha çok çalıştığım bir yıl oldu. Torlak Çiftliği’nde doğan ama kendi ayakları üzerinde durmaya kararlı bir markamız oldu. Blend1601 özel harman kahvemiz yuvadan uçtu. Kendi sitesi var. Kendi karakteri var. Gücünü Torlak Çiftliği’nden aldı ama kasları kuvvetleniyor.
İşte böyle, acısıyla tatlısıyla bir seneyi geride bıraktık. Bazen durmak insanın aklını başına getiriyor. Bizim için pandemi öyle oldu.
En güzel tarafı da Fatih’in temelli çiftliğe gelmesiydi. Biz birlikte bir bütünüz. Boş durmayı sevmiyoruz. Üretmeye devam. Kendi kulvarlarımızda…
Sağlıkla kalın,
Armağan
Ocak 2021