Image thumbnail

Author: Armağan Portakal

Çilekler kaynadıkça, jölemsi bir kıvama ulaşır, daneler yumuşar. Bu dokuyu kaybetmemek için limon tuzu kullanmayınız. Dayanıklı ve lezzetli olsun, kıvamını korusun ama sertleşmesin diye… Reçeller nazik ürünler. Lütfen

Baharla birlikte tabiatın uyanışını izliyoruz. Ağaçlar tomurcuklanmaya başladı. Zeytin fidanlarında minicik yapraklar büyümeye başladı. Büyük zeytin ağaçlarımızda bebeler oluşmaya başladı. Onlar önce çiçek, sonra zeytin danesi olacak. Yağmurlarla

Bir kaç gün önce toplantı yaptık. Kendi aramızda. Toplantı derken işimize verdiğimiz ciddiyeti anlatmak istiyorum. Yoksa, biz bir aileyiz. Hangi ürünleri yapalım, hangi mahsülleri ekelim, hangi mahsülleri

Yürüyüş yapıyorum. Yeşillikler arasında. Cebimde anahtarlar. Ve anahtarların sesi… Evin anahtarı, asıl anahtarlık, akbil, hatıra bir anahtarlık daha… Ne anlatıyorlar birbirlerine merak içindeyim. Koyu bir muhabbet halindeler. Durup

  Bu yazıyı bir yamak olarak kaleme alıyorum. Ölümsüz zeytin ağaçları ve doğanın kadim bilgisinin sadece ucuna değebilmiş biri olarak. Her temasta, sonu görünmeyen bilgi denizine girdiğini idrak

Rezervuarı çekince, mutfakta ve banyoda kullanabileceğimiz su, klozetin içinde girdap olup uzaklaşıyor. Mesela balkon giderinden, araçların üzerinden akıp giden, pet şişenin dibinde çöpe attığımız su damlasına muhtaç

Tahta kurusu gibiyiz. Durmadan kemiriyoruz. Aramıza karışmış işçi arıların sayısı düzeni korumaya yetmiyor. Çoğalıyoruz. Ürüyoruz. Tüketiyoruz. Kirletiyoruz. Manzaraları betonla kaplıyor, instagramın ufak karesinde dijital renklerle avunuyoruz. Nereye kadar?